İKİNCİ KEZ YAPILAN ULUSLARARASI KORUMA BAŞVURUSUNUN İŞLEME ALINMAMASINA DAİR İDARİ İŞLEM, ADANA 1. İDARE MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLMİŞTİR.

  • Post author:
  • Post category:Blog
  • Post comments:0 Yorum

DAVACI :
VEKİLİ : AV. HASAN ÖZDEMİRDAVALI : ADANA VALİLİĞİ
VEKİLİ :

DAVANIN ÖZETİ :

SAVUNMA ÖZETİ : Davalı idare tarafından, usule ilişkin olarak; davanın süresinde açılmadığı, esasa ilişkin olarak; davacının bizzat başvuru yapması gerektiği, davacının tüm aile üyelerinin ülkesinde yaşadığı, davacı hakkında verilen karardan bir ay sonra din değiştirmeye karar vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının iddialarının yersiz olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Adana 1. İdare Mahkemesi’nce, dava dosyası incelenerek ve davalı idarenin usuli itirazı yerinde görülmeyerek işin esası hakkında gereği görüşüldü:
Dava, İran uyruklu davacının -ikinci kez- yaptığı uluslararası koruma talebinin “23.11.2020 tarihinde alınan başvuru sonucu 01.03.2021 tarihinde karar verildiği ve başvuru hakkında Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nce son karar verildiği” gerekçesiyle reddine(işleme alınmamasına) dair Adana Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün 03.11.2023 tarih 127754 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
6458 sayılı Yabancılar Ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; ” Bu Kanunun amacı; yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışları ile Türkiye’den koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumanın kapsamına ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir” hükmüne,
“Başvuru” başlıklı 65. maddesinde; “(1)Uluslararası koruma başvuruları valiliklere bizzat yapılır.(2) Başvuruların ülke içinde veya sınır kapılarında kolluk birimlerine yapılması hâlinde, bu başvurular derhâl valiliğe bildirilir. Başvuruyla ilgili işlemler valilikçe yürütülür. (3) Her yabancı veya vatansız kişi kendi adına başvuru yapabilir. Başvuru sahibi, başvuruları aynı gerekçeye dayanan ve kendisiyle birlikte gelen aile üyeleri adına başvuru yapabilir. Bu durumda, ergin aile üyelerinin, kendi adlarına başvuruda bulunulmasına yönelik muvafakati alınır. (4) Makul bir süre içinde valiliklere kendiliğinden uluslararası koruma başvurusunda bulunanlar hakkında; yasa dışı girişlerinin veya kalışlarının geçerli nedenlerini açıklamak kaydıyla, Türkiye’ye yasal giriş şartlarını ihlal etmek veya Türkiye’de yasal şekilde bulunmamaktan dolayı cezai işlem yapılmaz. (5) Hürriyeti kısıtlanan kişilerin uluslararası koruma başvuruları, valiliğe derhâl bildirilir. Başvuruların alınması ve değerlendirilmesi, diğer adli ve idari işlemlerin ya da tedbir ve yaptırımların uygulanmasını engellemez.” hükümleri,
“Kayıt ve Kontrol” başlıklı 69. maddesinde; “(1) Uluslararası koruma başvuruları valiliklerce kaydedilir. (2) Başvuru sahibi kayıt esnasında kimlik bilgilerini doğru olarak bildirmek ve varsa kimliğini ispatlayacak belge ve seyahat dokümanlarını yetkili makamlara teslim etmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak amacıyla, başvuru sahibinin üzerinde ve eşyalarında kontrol yapılabilir. (3) Kayıt esnasında başvuru sahibinin kimliğine ilişkin belge olmaması hâlinde, kimlik tespitinde kişisel verilerinin karşılaştırılmasından ve yapılan araştırmalardan elde edilen bilgiler kullanılır. Kimlik tespit araştırmaları sonucunda da kimliğine dair bilgi elde edilememesi hâlinde, başvuranın beyanı esas alınır. (4) Kayıt esnasında; başvuru sahibinin menşe veya ikamet ülkesini terk etme sebepleri, ülkesini terk ettikten sonra başından geçen ve başvuru yapmasına neden olan olaylar, Türkiye’ye giriş şekli, kullandığı yol güzergâhları ve vasıta bilgileri, daha önceden başka bir ülkede uluslararası korumaya başvurmuş veya korumadan yararlanmışsa, bu başvuru veya korumaya ilişkin bilgi ve belgeleri alınır. (5) Mülakat zamanı ve yeri kayıt esnasında bildirilir. (6) Kamu sağlığını tehlikeye düşürebileceği değerlendirilen başvuru sahibi sağlık kontrolünden geçirilir.” hükümleri,
“Kabul Edilemez Başvuru” başlıklı 72. maddesinde; “(1) Başvuru sahibi; a) Farklı bir gerekçe öne sürmeksizin aynı başvuruyu yenilemişse, b) Kendi adına başvuru yapılmasına muvafakat verdikten sonra, başvurunun herhangi bir aşamasında haklı bir neden göstermeksizin veya başvurunun reddedilmesinin ardından farklı bir gerekçe öne sürmeksizin ayrı bir başvuru yapmışsa, c) 73 üncü madde kapsamında olan ülkeden gelmişse, ç) 74 üncü madde kapsamında olan ülkeden gelmişse, başvurusunun kabul edilemez olduğuna ilişkin karar verilir. (2) Birinci fıkrada belirtilen durumların, değerlendirmenin herhangi bir aşamasında ortaya çıkması hâlinde değerlendirme durdurulur. (3) Başvurunun kabul edilemez olduğuna ilişkin karar, ilgiliye veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilir. İlgili kişi bir avukat tarafından temsil edilmiyorsa kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında kendisi veya yasal temsilcisi bilgilendirilir.” hükümleri,
“Mülakat” başlıklı 75. maddesinde;” (1) Etkin ve adil karar verebilmek amacıyla, başvuru sahibiyle kayıt tarihinden itibaren otuz gün içinde bireysel mülakat yapılır. Mülakatın mahremiyeti dikkate alınarak, kişiye kendisini en iyi şekilde ifade etme imkânı tanınır. Ancak, aile üyelerinin de bulunmasının gerekli görüldüğü durumlarda, kişinin muvafakati alınarak mülakat aile üyeleriyle birlikte yapılabilir. Başvuru sahibinin talebi üzerine, avukatı gözlemci olarak mülakata katılabilir. (2) Başvuru sahibi, yetkililerle iş birliği yapmak ve uluslararası koruma başvurusunu destekleyecek tüm bilgi ve belgeleri sunmakla yükümlüdür. (3) Özel ihtiyaç sahipleriyle yapılacak mülakatlarda, bu kişilerin özel durumları göz önünde bulundurulur. Çocuğun mülakatında psikolog, çocuk gelişimci veya sosyal çalışmacı ya da ebeveyni veya yasal temsilcisi hazır bulunabilir. (4) Mülakatın gerçekleştirilememesi hâlinde, yeni mülakat tarihi belirlenir ve ilgili kişiye tebliğ edilir. Mülakat tarihleri arasında en az on gün bulunur. (5) Gerekli görüldüğünde başvuru sahibiyle ek mülakatlar yapılabilir. (6) Mülakatlar sesli veya görsel olarak kayıt altına alınabilir. Bu durumda mülakat yapılan kişi bilgilendirilir. Her mülakatın sonunda tutanak düzenlenir, bir örneği mülakat yapılan kişiye verilir.” hükümlerine,
Yabancılar Ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in “Genel ilkeler” başlıklı 65. maddesinde; “(1) Her yabancı veya vatansız kişi kendi adına uluslararası koruma başvurusu yapabilir. Uluslararası koruma başvuruları, 68 inci madde saklı kalmak kaydıyla şahsın yasal temsilcisi veya avukatı aracılığıyla yapılamaz. (2) Uluslararası koruma başvuruları, valiliklere bizzat yapılır. Ancak refakatsiz çocuklar ile diğer başvuru sahiplerinin başvurularını bizzat yapamadığı durumlarda, başvuruları ilgili birimler tarafından bulundukları yerlerde de alınabilir. (3) Başvuru sırasında, başvuru sahibinden kendisini ifade edebileceği bir dilde uluslararası koruma başvurusuna ilişkin beyanı alınır. Bu beyan, ülkeye geliş nedenleri ve özel ihtiyaç durumu gibi hususları da içerir. Beyanının Türkçe tercümesinin yabancı tarafından sunulamadığı durumlarda idare, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği dâhil kamu kurum ve kuruluşları ile uluslararası kuruluşların imkânlarından da yararlanabilir. (4) Makul bir süre içinde valiliklere kendiliğinden uluslararası koruma başvurusunda bulunanlar hakkında; yasa dışı giriş veya kalışlarının nedenlerini açıklamak kaydıyla, Türkiye’ye yasal giriş şartlarını ihlal etmek veya Türkiye’de yasal olarak bulunmamaktan dolayı cezai işlem uygulanmaz. Ancak valilikler tarafından yapılan değerlendirmede yasa dışı giriş veya kalışlarını geçerli nedenlere dayandıramayanlara cezai işlem uygulanır. (5) Makul sürede başvuru yapılıp yapılmadığı ile yasa dışı giriş veya kalışla ilgili beyan edilen nedenler, her başvuru sahibi için bulunduğu koşullar ve Türkiye’ye geliş nedenleri dikkate alınarak ayrı ayrı değerlendirilir. (6) Başvuru sahibi hakkındaki bilgi ve belgelerin, gizliliğe riayet edilerek ilgilinin kişisel dosyasında muhafaza edilmek üzere kopyaları alınır ve asılları başvuru sahibine teslim edilir. (7) Uluslararası koruma kapsamında işlem görenler, haklarında verilecek son karara kadar Türkiye’de kalışlarına izin verilir. (8) Uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri hakkında karar verilirken kişinin uluslararası korumaya ilişkin beyan ettiği hususların yanı sıra, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, uluslararası kuruluşlar ve diğer kaynaklardan edinilen bilgiler de dikkate alınır. (9) Kamu sağlığını tehlikeye düşürebileceği değerlendirilen başvuru sahipleri hakkında valilikler tarafından gerekli tedbirler alınır. (10) Uluslararası koruma kapsamında işlem görenlerin başvuru öncesi ve sonrasında haklarında yapılan adli ve idari işlemlere ilişkin tüm bilgi ve belgeler ilgili kurumlardan talep edilir.” düzenlemeleri,
“Başvurunun Alınması Ve Mülakatın Bildirimine İlişkin Ortak Hususlar” başlıklı 66. maddesinde; “(1) Başvuru sırasında, uluslararası koruma başvurusuna ilişkin bilgiler il müdürlüğü tarafından alınır. (2) Başvuruda Türkiye’deki hak ve yükümlülükler ile belirlenebiliyorsa mülakat zamanı ve yeri tebliğ edilir. Belirlenememesi halinde mülakat zamanı ve yeri başvuru sahibine daha sonra da bildirilebilir. (3) Uydu iller dışında yapılan başvurularda, Genel Müdürlük veya yetki verilmesi halinde il müdürlüğü tarafından verilecek karara kadar, başvuru sahibinin ikametinin uygun görüleceği il konusunda ilgilinin müracaat ilinde belirli bir adreste bulunmasına izin verilir.” düzenlemeleri,
“Kimlik tespiti” başlıklı 69. maddesinde; “(1) Başvuru sahibi kimlik bilgilerini doğru olarak bildirmek ve varsa kimliğini ispatlayacak belge ve seyahat dokümanlarını sunmakla yükümlüdür. Sunulan belgelerin sahte olabileceğinden şüphe duyulması halinde, bu belgelerin ilgili birimler tarafından incelenmesi sağlanır. (2) Başvuru sahibinin kişisel verileri, il müdürlüğü tarafından alınır, kurumsal yazılım sistemine kaydedilir ve ilgili veri tabanlarında yer alan bilgilerle karşılaştırılır. Kişisel verilerinin alınmasına izin vermeyen başvuru sahiplerinin başvurusu geri çekilmiş kabul edilir. (3) Başvuru sahibinin kimlik bilgilerine ilişkin belge sunamaması hâlinde, kimlik tespitinde kişisel verilerinin karşılaştırılmasından ve yapılan araştırmalardan elde edilen bilgiler kullanılır. Kimlik tespit araştırmaları sırasında dil analizi gibi yöntemlerden de faydalanılabilir. Araştırmalar sonucunda, kimliği tespit edilemeyen başvuru sahibinin beyanı esas alınır. (4) Kimlik tespiti amacıyla, başvuru sahibinin üzerinde ve eşyalarında mevzuata uygun olarak kontroller yapılabilir.” düzenlemeleri,
“Kayıt belgesi” başlıklı 71. maddesinde; “(1) Kayıt işlemleri tamamlandıktan sonra, başvuru sahibine il müdürlüğü tarafından hiçbir harca tabi olmayan şekli ve içeriği Genel Müdürlükçe belirlenen, iptal edilmediği sürece geçerli olan Uluslararası Koruma Başvuru Kayıt Belgesi düzenlenir. Bu belge, geçerli olduğu süre içinde başvuru sahibine ikamet izni almaksızın Türkiye’de bulunma hakkı sağlar. (2) Kayıt Belgesi, başvuru sahiplerinden Türkiye’ye düzenli yollarla gelenlerin vize veya vize muafiyeti sürelerinin bitimine ya da düzensiz ve doğrudan gelenlerin ise yasa dışı giriş tarihlerine bakılmaksızın uluslararası koruma başvuru tarihi itibariyle düzenlenir.” düzenlemeleri,
“Yapılması Gereken İlk İncelemeler” başlıklı 73. maddesinde; “(1) Başvurunun, öncelikli olarak kabul edilemez başvuru olup olmadığı, müteakiben de hızlandırılmış değerlendirmeye tabi tutulup tutulamayacağı hususları il müdürlüğü tarafından değerlendirilir.” düzenlemesi,
“Kabul Edilemez Başvuru” başlıklı 74. maddesinde; “(1) Uluslararası koruma başvurusunun kabul edilemez başvuru olduğuna karar verilmeden önce başvuru sahibiyle mülakat yapılır. (2) Mülakat sonunda yapılan değerlendirme üzerine başvurunun kabul edilemez olduğuna valilikler tarafından karar verilir. (3) Kanunun 72 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin, başvurunun değerlendirilmesinin herhangi bir aşamasında ortaya çıkması halinde de kabul edilemez başvuru kararı alınır. (4) Başvuru sahibinin kayıt, mülakat ve ilgili diğer evrakları incelenerek yapılan değerlendirme sonucunda kabul edilemez başvuru kararı Genel Müdürlük tarafından da alınabilir. (5) Başvurunun kabul edilemez olduğuna ilişkin karar, başvuru sahibine tebliğ edilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden;
-İran uyruklu davacı tarafından Adana Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne Uluslararası koruma başvurusu yapıldığı,
-Başvurunun Adana Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün 07.02.2021 tarih ve 3772 sayılı işlemi ile reddedildiği,
-Anılan ret işlemine karşı davacı tarafından UAK Değerlendirme Komisyonu nezdinde itiraz edildiği,
-İtirazının Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uluslararası Koruma Değerlendirme Komisyonu’nun 2021/377 sayılı kararıyla reddedildiği,
-İtirazın reddi akabinde davacı tarafından Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açıldığı,
-Ankara 1. İdare Mahkemesi’nin 12/10/2022 tarih, E.2022/496, K.2022/2467 sayılı kararıyla davanın reddedildiği,
-Mahkemece verilen ret kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun da Adana Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi’nin 16/02/2023 tarih, E.2023/844, K.2023/649 sayılı kararıyla kesin olarak reddedildiği ve bu suretle davanın uluslararası koruma başvuru sürecinin yargı yolundan da geçerek sonuçlandığı,
-Yargı sürecinin de sonuçlanması akabinde davacı tarafından çeşitli iddia ve belgeler de sunularak “bizzat” başvuru yapılmak suretiyle yeniden Uluslararası Koruma altına alınması talebinde bulunulduğu,
-Son yapılan başvuruya istianden Adana Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün 03.11.2023 tarih 127754 sayılı işlemi ile “23.11.2020 tarihinde alınan başvuru sonucu 01.03.2021 tarihinde karar verildiği ve başvuru hakkında Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nce son karar verildiği” gerekçesiyle başvurunun reddi/işleme alınmaması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinde, uluslararası koruma başvurusu, başvuruların alınma usulleri, başvuruların kaydı sırasında yapılacak iş ve işlemlere dair bir takım kurallar belirlenmiş, başvuruların öncelikli olarak kabul edilemez başvuru olup olmadığı ve müteakiben de hızlandırılmış değerlendirmeye tabi tutulup tutulamayacağı hususları ilk olarak incelenecek hususlar arasında sayılmış, farklı bir gerekçe öne sürülmeksizin aynı başvurunun yenilenmesi, kendi adına başvuru yapılmasına muvafakat verildikten sonra, başvurunun herhangi bir aşamasında haklı bir neden göstermeksizin veya başvurunun reddedilmesinin ardından farklı bir gerekçe öne sürülmeksizin ayrı bir başvuru yapılması, 73 üncü madde kapsamında olan ülkeden gelinmesi ve 74 üncü madde kapsamında olan ülkeden gelinmesi durumlarında başvurunun kabul edilemez olduğuna karar verileceği ve etkin ve adil karar verebilmek amacıyla başvuru sahibiyle mülakat yapılacağı hüküm altına alınmış, Uluslararası koruma başvurusunun kabul edilemez başvuru olduğuna karar verilmeden önce de başvuru sahibiyle mülakat yapılacağı ve mülakat sonunda yapılan değerlendirme üzerine başvurunun kabul edilemez olduğuna valilikler tarafından karar verilebileceği düzenlenmiş, ayrıca başvurular üzerine herhangi bir inceleme, kayıt, kontrol, değerlendirme vs yapılmaksızın doğrundan işlem tesisine cevaz veren bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla yapılan mevzuatsal düzenlemeler ile, idari ve yargısal süreçleri tamamlanmış olan başvurular hakkında da izlenmesi gereken usul belirlenmiştir.
Bu itibarla, aktarılan mevzuat hükümlerinin somut olay bağlamında değerlendirilmesi neticesinde, davacının ilk uluslararası koruma başvurusu hakkındaki sürecin idari ve yargısal süreçlerden geçmek suretiyle tamamlandığı, bunun üzerine davacı tarafından tekrar farklı olduğunu iddia ettiği sebep, gerekçe ve iddialar öne sürülmek suretiyle yeniden başvuru yapıldığı görülmüş olup; yukarıda bahsedildiği üzere kanun koyucu tarafından -yeniden başvuru yapılabileceği öngörülerek- idari ve yargısal süreçleri tamamlanmış olan başvurular hakkında da izlenmesi gereken bir takım usuller belirlendiği, bu bağlamda anılan düzenlemeler de gözetildiğinde davacı tarafından yapılan bu ikinci başvuru hakkında kanun ve yönetmelikle düzenleme altına alınan kabul edilemez başvuru kapsamında değerlendirme yapılması, daha açık bir anlatımla; öncelikle başvurunun kabul edilemez başvuru olup olmadığı noktasında bir değerlendirme yapılması ve şayet başvurunun kabul edilemez başvuru olduğuna kanaat getirilip bu yönde bir karar verilecek ise de bu karar verilmeden önce başvuru sahibiyle mülakat yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı tarafından yapılan ikinci başvuru sonrasında, başvuru işleme alınarak, somut olayın özelliği gözetilerek ve mevzuatla belirlenen usul izlenmek suretiyle bir işlem tesis edilmesi gerekirken, anılan usul izlenmeksizin ve salt daha önceki başvurunun kesinleştiği gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle;
1- Dava konusu işlemin İPTALİNE,, ŞEKLİNDE KARAR VERİLEREK İKİNCİ KEZ YAPILAN ULUSLARARASI KORUMA BAŞVURUSUNUN ÖNÜ AÇILMIŞTIR. KARAR İSTİNAF EDİLMİŞ VE BİM İNCELEMESİNDEN GEÇEREK KESİNLEŞMİŞTİR.

Bir cevap yazın