Bilindiği üzere yapılan orman kadastro işlemleri sonucu, kişilerin mevcut tapuları iptal edilmekte ve arazi orman olarak tescil edilmektedir. Bu durumda bu kişilere hazinenin tazminat ödemesi gerekmektedir. Söz konusu kadastro işlemlerine dair iptal ve tazminat davaları büromuz tarafından takip edilmektedir. Bize ulaşabilirsiniz.
5. Hukuk Dairesi 2020/8648 E. , 2021/8090 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi) nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi) nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulü ile toplam 10.000,00 TL tazminat bedelinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu … ili, …ilçesi, … köyü 404 ada 13 parsel sayılı, 5.818,39 m² yüzölçümlü, arazi vasıflı taşınmazın 01.05.2007 yılında yapılan arazi kadastrosu sebebiyle davacı adına tespit ve tescil edildiği, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından açılan dava sonucunda …4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/484 Esas, 2009/400 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın 5.356,48 m2 lik kısmının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 17.05.2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 17.02.2015 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen … ili, …ilçesi, … köyü 404 ada 13 parsel sayılı, parsel sayılı taşınmaza bozma ilamına uyularak 17.05.2010 tarihindeki vasfı arazi olarak kabul edilmek suretiyle gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi doğrudur.
Bu nedenle davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nun 177/2. maddesi ile Yargıtay’ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı ve bu itibarla bozmadan sonra ıslah yapılabileceği anlaşıldığından,
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle bozmanın niteliğine göre sair hususlar incelenmeksizin HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.