Paylaşılan kararda, eksik prim ödemesi için maaşın eksik gösterilmesi nedeniyle işçinin haklı nedenle fesih hakkı olduğu ve dolayısıyla da kıdem tazminatına hak kazanacağına hükmedilmiştir.
YARGITAY BASKANLIGI
- Hukuk Dairesi 2015/27995 E. , 2019/48 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ:İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili
tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 11.01.2011 ile 31.12.2013 tarihleri arasında davalı işverenlikte öğrenci taşıma
ile görevli şoför olarak çalıştığını, sigorta primine esas kazancının düşük gösterildiğini ve düzeltilmesini
istediğini, işverenin bu nedenle bahane üreterek dikkatsiz çalıştığı ve artık çalışmak istemediğini
belirterek davalı tarafından iş akdine haksız ve nedensiz olarak son verildiğini, iş akdinin feshedilmesine
rağmen 13.01.2014 tarihine kadar fiili olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının fazla çalışma ve
genel tatil çalışmaları olduğu ve ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı,
fazla mesai ve genel tatil ücreti alacağını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirket nezdinde 11.01.2011 ile 20.01.2014 tarihleri arasında
çalıştığını, davacının görevinin engelli çocuklarına ilişkin servis aracının kullanımı olduğunu, 2014 Ocak
13-14-15-16-17-18-19-20 tarihlerinde işe gelmediği için iş akdinin 20.01.2014 tarihinde
sonlandırıldığını, işe gelmediği günler için tutanak düzenlendiğini, davacıya iş akdinin feshedildiğine
ilişkin ihtarname keşide edildiğini, davacı yanın iddia ettiği gibi 31.12.2013 tarihinde yapılmış bir fesih
işleminin bulunmadığını, davacının işe başladığı tarihten itibaren sürekli müvekkili şirketi zarara
uğrattığını ancak davacıya toleranslı davranıldığını, davacının görevini gereği gibi yerine getirmediği
gibi izinsiz olarak işe gelmeyerek işlerin aksamasına sebep olduğunu savunarak, davanın reddini
istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 13.01.2014 sonrası
devamsızlık yaptığına ilişkin işveren tutanakları ile ihtarına rağmen davacının devamsızlığına ilişkin
işverene beyan ile belge ibraz etmediği, davacının daha önce işverence fesih yapıldığı iddiasına ilişkin
ise kayıt ve ispatı da bulunmadığı, işverinin devamsızlığa bağlı fesih işleminde haklı nedeni olduğu ve
davacının kıdem ile ihbar tazminatına hak kazanmadığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı
taleplerinin reddine, tanık anlatımlarına göre davacının resmi tatil günlerinde çalışma yapmadığı
gerekçesiyle genel tatil ücreti talebinin reddine, fazla mesai ücreti talebinin kısmen kabulüne karar
verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı
vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı
İş Kanununun 32 nci maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala
bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın İş Kanununun 14 üncü maddesinin aksine, 4857 sayılı Yasada ücretin
peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş
sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi
mümkündür.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme
edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan,
işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme
hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen
ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek
yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı
fesih imkânı bulunmaktadır (Yargıtay 9. HD. 16.7.2008 gün 2007/22062 E, 2008/16398 K.).
İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren
bir durum olsa da Dairemizin 1475 sayılı Yasa döneminde istikrar kazanmış olan görüşü, 4857 sayılı İş
Kanunu döneminde de devam etmekte olup, sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması
veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkânı vardır (Yargıtay 9. HD.
18.1.2010 gün, 2009/24286 E, 2010/74 K.).
Somut uyuşmazlıkta, davacı sigorta primine esas kazancının düşük gösterildiğini ve bu durumun
düzeltilmesini istediğinde iş akdinin 31.12.2013 tarihinde feshedildiğini, iş akdinin feshedilmesine
rağmen 13.01.2014 tarihine kadar çalışmaya devam ettiğini iddia ederek ödenmeyen tazminat ve işçilik
alacaklarını talep etmiş, davalı ise davacının işyerini terkettiği ve 13.01.2014-20.01.2014 tarihleri
arasında devamsızlık yaptığı savunmasında bulunmuştur.
Davacı işçi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi ve fazla mesai yönünden eksik sigorta primi ödenmesine
bağlı olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-(e) maddesine göre haklı nedenle iş akdini feshettiğinden,
kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının
istek halinde ilgiliye iadesine 07.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
17/05/2022 16:18 Yargıtay Bilgi Islem Merkezi Müdürlügü Tarafından Olusturulmustur. Sayfa 2